Hazırlayan : Prof.Dr. Tevfik ECDER
İstanbul Üniv. Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Nefroloji Bilim Dalı
Sigaranın
insan sağlığına ne derece zararlı olduğu iyi bilinen bir konudur.
Sigaranın karsinojenik özelliklerine ek olarak, ön planda
kardiyovasküler sistem ve solunum sistemi üzerine zararlı etkileri
vardır. Bu sistemler üzerine olan olumsuz etkileri sonucunda kalp ve
damar hastalıklarına, kronik obstrüktif akciğer hastalıklarına ve
akciğer karsinomlarına yol açabileceği gösterilmiştir. Sigaranın üriner
sistem üzerine de .karsinojenik etkileri vardır. Sigaranın böbrek,
böbrek pelvisi, üreter ve mesane karsinomu gelişmesini kolaylaştırıcı
etkisi uzun yıllardan beri bilinmektedir. Bunların dışında, son
yıllarda, sigaranın böbrek fonksiyonları üzerine olumsuz etkilerinin
olduğu ve böbrek hastalarında böbrek yetersizliği gelişmesini
hızlandırabileceği anlaşılmıştır.
Sigaranın Böbrek Üzerine Olan Etkileri
Sigara
içilmesi, normal kişilerde bile böbrek üzerinde akut ve kronik
değişikliklerin oluşmasına yol açar. Sigara, sempatik sinir sistemini
aktive ederek kan basıncında artışa ve taşikardiye neden olur. Bunun
sonucunda koroner dolaşım gibi belirli bölgelerde vazokonstriksiyon
oluşabilir. Ritz ve ark. tarafından yapılan bir çalışmaya göre, sigara
içilmesinin plazma adrenalin konsantrasyonunu, kan basıncını ve nabız
dakika sayısını belirgin derecede artırdığı bildirilmiştir. Aynı
çalışmada, sigara içilmesi ile renovasküler direncin % 1 i oranında
arttığı, glomerüler filtrasyon hızının % 15 oranında azaldığı ve
filtrasyon fraksiyonunun %18 oranında arttığı görülmüştür. Sigaranın
kardiyovasküler sisteme olan bu akut etkileri muhtemelen nikotine
bağlıdır çünkü nikotin çiğnenmesi ile de benzer bulgular gelişebilir
Gambaro
ve ark. sigara içenlerde renal plazma akımının içmeyenlere göre daha
düşük olduğunu bulmuştur. Ayrıca bu kişilerde plazma endotelin
konsantrasyonunda artış saptanmıştır. Yapılan bir başka çalışmada,
hipertansiyonu ve diabetes mellirosu olmayan kişilerde bile, sigara
içimi ile mikroalbuminüri arasında bir ilişki bulunmuştur. Diabetik
olmayan 7476 kişide yapılan kesitsel bir sayısı ile korelasyon
gösterdiği saptanmıştır. Sigara içilmesinin yol açtığı hiperfiltrasyon
ve proteinüri uzun dönemde glomerüler hasar ile sonuçlanabilir.
Diabetik olmayan ve 64 yaşın üzerindeki 4142 kişi üzerinde yapılan
retrospektif bir araştırmada içilen sigara sayısı ile serum kreatinin
düzeyi arasında bir paralellik bulunmuştur.
Sigaranın Hipertansiyonu Olan Hastalarda Böbrek Üzerine Olan Olumsuz Etkileri
Sigara
içilmesi, hipertansif hastalarda kan basıncının kontrol altına
alınmasını güçleştirir. Ayrıca, sigara içilmesi hipertansif hastalarda
hedef organ hasarı riskini artırr. Esansiyel hipertansiyonu olan ve
sigara içen hastalarda, sigara içmeyen hipertansiflere göre
mikroalbuminüri prevalansı yaklaşık 2 kat daha fazladır. Sol ventrikül
hipertrofisi olan hipertansif hastalarda yapılan bir başka çalışmada,
günde 20 taneden fazla sigara içen hastalarda mikroalbuminüri
prevalansının, hiç içmeyenlere göre 1.6 kat daha fazla, makro
albuminüri prevalansının ise 3.7 kat daha fazla olduğu bildirilmiştir .
Hipertansiyonu olan 51 hasta üzerinde yapılan prospektif bir çalışmada
kan basıncının kontrol altına alınması durumunda bile sigara
içilmesinin böbrek yetersizliği gelişmesinde en güçlü belirleyici
faktör olduğu anlaşılmıştır .
Sigaranın Böbrek Hastalarındaki Olumsuz Etkileri
Sigara
içilmesinin böbrek hastalarındaki olumsuz etkilerini gösteren ilk
çalışmalar tip 1 diabetes mellitusu olan hastalarda yapılmıştır .
Sigara içen tip 1 diabetik hastalarda, nefropati gelişme riskinin,
sigara içmeyenlere göre daha fazla olduğu bu çalışmalarda
anlaşılmıştır. Sigara içilmesi, tip 1 diabetes mellitusu olan
hastalarda mikroalbuminüri gelişme riskini anlamlı derecede artmr .
Aynca, mikroalbuminüri döneminden belirgin nefropati dönemine geçişi
hızlandmr . Biesenbach ve ark. hem tip 1, hem de tip 2 diabetes
mellituslu hastalardan sigara içenlerde kreatinin klirensindeki
azalmanın, içmeyenlere göre daha fazla azalma olduğunu saptamışlardır.
Sawicki
ve ark. 'nın yaptığı bir araştırmada, kan şekeri ve kan basıncının iyi
kontrol altına alındığı tip 1 diabetes mellitusu olan hastalardan
sigarayı bırakanlarda glomerüler filtrasyon hızındaki azalma hızının,
içmeye devam edenlere göre belirgin olarak yavaşladığı bildirilmiştir.
Bu bulgu, hastaların diabetik nefropati geliştikten sonra bile sigarayı
bırakma ile yarar görebileceğini göstermesi açısından önemlidir.
Sigara
içilmesinin diabetik nefropati dışındaki diğer böbrek hastalıklarında
da olumsuz etkilerinin olduğu bilinmektedir. Büyük bir epidemiyolojik
çalışma olan MRFIT (Multiple Risk Factor Intervention ,Trial)
çalışmasında, sigara içenlerde son dönem böbrek yetersizliği riskinin,
içmeyenıere göre daha fazla olduğu görülmüştür. Sigara içilmesinin
böbrek yetersizliği gelişme riskini artıncı etkisi kronik
glomerulonefrit, polikistik böbrek hastalığı ve lupus nefriti gibi
diğer kronik böbrek hastalıklarında da gösterilmiştir. Ayrıca, sigara
içilmesi, renal arter ve dallarında aterosklerozu kolaylaştırarak renal
arter stenozu ve iskemik nefropati gelişmesini hızlandırabilir.
Son
dönem böbrek yetersizliği nedeniyle diyaliz tedavisine başlanan
hastalarda da sigaranın bıraktırılması için gayret edilmelidir. En sık
ölüm nedeninin kardiyovasküler hastalıklar olduğu diyaliz hastalarında
sigara içilmesi morbidite ve mortaliteyi ciddi derecede artırabilir.
Sigara içilmesinin böbrek transplantlı hastalarda da böbrek üzerine
olumsuz etkileri vardır. Böbrek transplantlı 645 hasta üzerinde yapılan
bir çalışmada sigara içilmesinin graft prognozunu olumsuz yönde
etkilediği görülmüştür . Ayrıca, sigara içilmesi, böbrek transplantlı
hastalardaki sık morbidite ve mortalite nedeni olan kardiyovasküler
hastalık riskini de artırır.
Sonuç
Sigaranın,
solunum sistemi ve kardiyovasküler sistem üzerine olan olumsuz etkileri
dışında, böbrek fonksiyonları üzerine de zararlı etkileri vardır.
Sigara içilmesi, kronik böbrek hastalarında böbrek yetersizliği
gelişmesi hızlandırır. Ayrıca, bu hastalardaki en sık morbidite ve
mortalite nedeni olan kardiyovasküler hastalıkların oluşma riskini
artırır. Bu nedenle, sigaranın bırakılması konusunda hekimlere büyük
sorumluluklar düşmektedir. Hekimler, her hastada sigara içimini
sorgulamalı ve sigaranın olumsuz etkileri konusunda hastalan eğitmelidir.