Kadinca hobi ve kadina dair hersey.
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Uyeol
Kadinca hobi ve kadina dair hersey.
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Uyeol
Kadinca hobi ve kadina dair hersey.
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Kadinca hobi ve kadina dair hersey.

Kadinca hobi kadina dair hersey, elisi, dantel, örgü, yemek, saglik ve akliniza gelebilecek hersey....
 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
Takvim
Burclar
Günlük Burç
En iyi yollayıcılar
Nurdan
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Vote_lcapEdward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Voting_barEdward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Vote_rcap 
Shakira
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Vote_lcapEdward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Voting_barEdward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Vote_rcap 
Ayse duru
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Vote_lcapEdward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Voting_barEdward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Vote_rcap 
Aysun_Enes
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Vote_lcapEdward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Voting_barEdward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Vote_rcap 
gündüzün karanlığı
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Vote_lcapEdward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Voting_barEdward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Vote_rcap 
nur
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Vote_lcapEdward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Voting_barEdward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Vote_rcap 
sair_17
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Vote_lcapEdward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Voting_barEdward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Vote_rcap 
aslidemirci
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Vote_lcapEdward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Voting_barEdward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Vote_rcap 
cansu_altin
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Vote_lcapEdward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Voting_barEdward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Vote_rcap 
aylin
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Vote_lcapEdward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Voting_barEdward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Vote_rcap 
En son konular
» HASHASLI KATMER...
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından EmptyPtsi Ağus. 06, 2012 10:16 pm tarafından Nurdan

» Online Cinsel Terapi
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından EmptySalı Ağus. 09, 2011 3:08 pm tarafından cansu_altin

» Degisik cicekli pecete videosu...
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından EmptyÇarş. Ocak 26, 2011 4:13 pm tarafından Nurdan

» Gül modeli videosu...
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından EmptyÇarş. Ocak 26, 2011 4:07 pm tarafından Nurdan

» Cicek modeli videosu...
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından EmptyÇarş. Ocak 26, 2011 4:05 pm tarafından Nurdan

» Kalp Krizi Riskinizi Biliyor Musunuz?
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından EmptyÇarş. Ocak 26, 2011 2:05 pm tarafından Nurdan

» Gelmeyen Baharlara
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından EmptyPaz Ocak 23, 2011 8:09 pm tarafından Nurdan

» Nescafe'nin Sağlıklı Kahveleri Nerelerde Satılıyor?
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından EmptyÇarş. Ocak 19, 2011 11:25 am tarafından aslidemirci

» BANU:NUN ARABASI
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından EmptyCuma Ara. 17, 2010 5:19 am tarafından Ayse duru

» Elmadan Da Az Kalori
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından EmptyCuma Ara. 17, 2010 5:06 am tarafından Ayse duru

Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
Kimler hatta?
Toplam 6 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 6 Misafir

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 199 kişi Ptsi Tem. 31, 2017 2:54 pm tarihinde online oldu.
Günün sözü...
Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
Forum
Dost siteler...
Site RehberiWebmasterim.Comtoplist site ekle tatil nette otel forex tatil
Ortaklar
bedava forum
Anahtar-kelime

 

 Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Nurdan
ADMIN
ADMIN
Nurdan


Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından 113
Ruh hali : 3
Akrep Mesaj Sayısı : 1785
Rep gücü : 4476
Kayıt tarihi : 08/10/09
Yaş : 44
Nerden : Almanya
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından 213

Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından Empty
MesajKonu: Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından   Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından EmptyÇarş. Ocak 27, 2010 11:48 am

Cebimdeki telefon tekrar titredi. Açmayı düşündüm, en azından kimin
bana ulaşmaya çalıştığını görmek için. Yirmi dört saat içinde, bu yirmi
beşinciydi. Belki önemliydi. Belki Carlisle’ın bana ihtiyacı vardı.
Böyle düşündüm; ama hareket etmedim.
Nerede
olduğumdan tam olarak emin değildim. Fare ve örümceklerle dolu
karanlık, küçük bir tavan arasıydı. Örümcekler beni görmezden geliyor
ve fareler bana geniş yer veriyorlardı. Hava, yemek yağı, kokuşmuş et,
insan teri ve ortamın rutubetli atmosferinde neredeyse katı bir tabaka
haline gelen, gerçekten her şeyin üzerini kaplamış siyah bir filme
benzeyen kir ile boğucuydu. Altımda dört katlı, azınlıkların yaşadığı
bir kiralık ev vardı. Düşünceleri seslerden ayırmaya zahmet etmiyordum
– dinlemediğim büyük, yüksek sesli İspanyolca bir gürültü
çıkarıyorlardı. Sadece seslerin üzerimden zıplamasına izin verdim.
Anlamsız. Hepsi anlamsızdı. Varlığımın ta kendisi anlamsızdı.
Bütün dünya anlamsızdı.
Alnımı
dizlerime yasladım ve buna ne kadar uzun süre katlanabileceğimi merak
ettim. Belki yaptığım şey umutsuzdu. Belki, eğer denemem zaten
başarısız olmaya mahkumsa, kendime işkence etmeyi bırakmalı ve geri
dönmeliydim…
Bu fikir çok güçlüydü, çok iyileştiriciydi – sanki
sadece kelimeler altına gömüldüğüm acı dağını alıp götürecek bir ilaç
içeriyordu – öyle ki nefesimi kesti, başımı döndürdü.
Şimdi gidebilirdim, geri dönebilirdim.
Her an göz kapaklarımın ardında duran Bella’nın yüzü bana gülümsedi.
Hoş karşılayan, affeden bir gülümsemeydi; ama bu bilinçaltımın muhtemelen yaratmaya niyetlendiği etkiyi yaratmadı.
Tabii
ki geri dönemezdim. Sonuçta, benim acım onun mutluluğuyla
karşılaştırıldığında neydi ki? Tehlike ve korkudan uzak,
gülümseyebilmeliydi. Ruhsuz bir gelecek arzulamamalıydı. Bundan daha
iyisini hak ediyordu. Benden daha iyisini hak ediyordu. Bu dünyadan
ayrıldığında, kendimi burada nasıl yönetirsem yöneteyim bana sonsuza
kadar yasak olan bir yere gidecekti.
O son ayrılığın düşüncesi,
zaten çektiğim acıdan çok daha şiddetliydi. Bella ait olduğu ve benim
asla ait olamayacağım yere gittiğinde, arkada kalmayacaktım. Mutlaka
unutma olmalıydı. Mutlaka ferahlama olmalıydı.
Umudum buydu; ama
hiçbir garanti yoktu. Uyumak isterdim, ama düş görebilirsin uykuda.
"İşte bu kötü." diye söylendim kendi kendime. Kül olduğumda bile, bir
şekilde onun kaybının acısını çeker miydim?
Tekrar ürperdim.
Ve,
lanet olsun, söz vermiştim. Bir daha hayatına girmeyeceğime, kara
şeytanlarımı getirmeyeceğime söz vermiştim. Sözümden dönmeyecektim.
Onun hakkında iyi hiçbir şey yapamaz mıydım? Hiçbir şey?
Her zaman bu dünyadaki gerçek evim olacak bulutlu küçük kasabaya dönüş fikri, düşüncelerime tekrar kıvrıla kıvrıla girdi.
Sadece
kontrol etmek için. Sadece iyi ve güvende ve mutlu olduğunu görmek
için. Araya girmek için değil. Orada olduğumu asla bilmeyecekti…
Hayır. Lanet olsun, hayır.
Telefon tekrar titredi.
“Lanet olsun, lanet olsun, lanet olsun.” diye homurdandım.
Sanırım
dikkatimi dağıtma şansını kullanabilirdim. Telefonu sertçe açtım ve
yarım yıl içinde beni ilk defa şok eden numaraları gördüm.
Rosalie niye beni arıyor olsundu ki? Muhtemelen yokluğumdan keyif alan tek kişiydi.
Benimle konuşmaya ihtiyacı varsa gerçekten bir sorun var demekti. Aniden ailem için endişelenerek Aç tuşuna bastım.
“Ne?” diye sordum gerginlikle.
“Oo, vay. Edward telefonu açtı. Çok onurlandım.”
Tonunu
duyar duymaz ailemin iyi olduğunu anladım. Sıkılmış olmalıydı.
Düşünceleri rehberlik etmeden arkasındaki sebepleri tahmin etmek zordu.
Rosalie hiçbir zaman bana pek mantıklı gelmemişti. Dürtüleri genellikle
en karmaşık mantık türlerinde bulunurdu.
Telefonu sertçe kapattım.
“Beni yalnız bırak.” diye fısıldadım hiç kimseye.
Tabii ki telefon anında tekrar titredi.
Beni
her neyle rahatsız etmek istiyorsa, onu iletene kadar aramaya devam
eder miydi? Muhtemelen. Bu oyundan sıkılması aylar alırdı. Önümüzdeki
altı ay boyunca arama tuşuna basmasına izin verme fikrini düşündüm… ve
sonra iç çekip telefonu tekrar açtım.
“Haydi anlat.”
Rosalie kelimeleri aceleyle söyledi. “Alice’in Forks’ta olduğunu bilmen gerektiğini düşündüm.”
Gözlerimi açtım ve yüzümden santimler ötede olan çürük tahta kirişlere baktım.
“Ne?” Sesim düzdü, duygusuz.
“Alice’in
nasıl olduğunu bilirsin – her şeyi bildiğini sanır. Senin gibi.”
Rosalie neşesizce güldü. Sesi gergindi, sanki ne yaptığından aniden
emin değilmiş gibi.
Ama öfke, Rosalie’nin probleminin ne olduğuyla ilgilenmeyi zorlaştırdı.
Alice
kararıma katılmasa da Bella’yla ilgili benim isteklerime uyacağına
yemin etmişti. Bella’yı yalnız bırakacağına söz vermişti… Ben
bıraktığım sürece. Belli ki, sonunda acıya katlanamayacağımı
düşünmüştü. Belki haklıydı.
Ama ben değildim. Henüz. O zaman
Forks’ta ne yapıyordu? Sıska boynunu koparmak istedim. Tabii Jasper
benden yayılan öfkeyi hissettiği anda beni ona yaklaştırmazdı…
“Hala orada mısın Edward?”
Cevap vermedim. Vampirlerin migren çekmelerinin mümkün olup olmadığını merak ederek parmak uçlarımla burun kemiğimi sıktım.
Diğer yandan, eğer Alice çoktan geri döndüyse…
Hayır. Hayır. Hayır. Hayır.
Söz vermiştim. Bella bir hayatı hak ediyordu.
Bella’nın
karanlık penceresinin baştan çıkarıcı görüntüsünü - tek tapınağıma
giden yolun görüntüsünü - kafamdan atmaya çalışarak bu sözleri içimden
bir dua gibi tekrarladım.
Şüphesiz, dönersem ayaklarına kapanmak
zorunda kalacaktım. Sorun değildi. Eğer onunla olursam önümüzdeki on
yılı memnuniyetle dizlerimin üzerinde geçirebilirdim.
Hayır, hayır, hayır.
“Edward? Alice’in niye orada olduğu umurunda mı?”
“Aslında, değil.”
Rosalie’nin
sesi kendini beğenmiş bir ton aldı, benden bir cevap aldığı için memnun
olmuştu belli ki. “Eh, tabii, aslında kuralları çiğnemiyor. Yani, sen
bizi sadece Bella’dan uzak kalmamız için uyardın değil mi? Forks’un
kalanı önemli değildi.”
Gözlerimi yavaşça kapatıp açtım. Bella
gitmiş miydi? Düşüncelerim bu beklenmedik fikrin etrafında döndü. Henüz
mezun olmamıştı, o zaman mutlaka annesine dönmüş olmalıydı. İyi. Güneş
ışığında yaşamalıydı. Gölgeleri arkasında bırakabilmesi iyiydi.
Yutkunmayı denedim ve beceremedim.
Rosalie gerginlikle güldü. “O yüzden Alice’e kızmana gerek yok.”
“O zaman niye aradın beni Rosalie, eğer Alice’in başını belaya sokmak için değilse. Niye beni rahatsız ediyorsun? Ugh!”
“Bekle!” dedi tekrar kapatacağımı sezerek. “Aramamın sebebi o değil.”
“O zaman ne? Çabuk söyle ve sonra beni yalnız bırak.”
“Pekala…” Tereddüt etti.
“Söyle Rosalie. On saniyen var.”
“Bence
eve dönmelisin.” dedi Rosalie hızla. “Esme’in kederlenmesinden ve
Carlisle’ın hiç gülmemesinden bıktım. Onlara yaptıklarından
utanmalısın. Emmett hep seni özlüyor ve bu sinirlerime dokunuyor. Bir
ailen var. Büyü ve kendinden başka bir şeyi düşün.”
“İlginç bir öğüt Rosalie. İzin ver de sana bir demlik ile bir çaydanlıkla ilgili küçük bir hikaye anlatayım…”
“Ben
onları düşünüyorum, senin aksine. Kimse değilse bile, Esme’i ne kadar
incittiğin umurunda değil mi? Seni kalanımızdan daha çok seviyor bunu
biliyorsun. Eve gel.”
Cevap vermedim.
“Bütün bu Forks işi bittiğinde atlatacağını düşünmüştüm.”
“Hiçbir
zaman problem Forks değildi Rosalie.” dedim sabırlı olmaya çalışarak.
Carlisle ve Esme’le ilgili söyledikleri darbe indirmişti. “Sadece
Bella” – adını sesli söylemek zordu – “Florida’ya taşındı diye, bu
benim… Bak Rosalie. Gerçekten çok üzgünüm; ama güven bana, eğer orada
olursam kimseyi daha mutlu etmem.”
“Iı…”
İşte, yine gergin tereddüt vardı.
“Bana söylemediğin ne Rosalie? Esme iyi mi? Carlisle–”
“İyiler. Sadece… ben Bella’nın taşındığını söylemedim.”
Konuşmadım.
Diyalogumuzu kafamdan geçirdim. Evet, Rosalie Bella’nın taşındığını
söylemişti. Demişti ki: … sen bizi sadece Bella’dan uzak kalmamız için
uyardın değil mi? Forks’un kalanı önemli değildi. Ve sonra: Bütün bu
Forks işi bittiğinde atlatacağını düşünmüştüm… O zaman Bella Forks’ta
değildi. Neyi kastetmişti Bella taşınmadı derken?
Rosalie kelimeleri tekrar hızla söylüyordu, bu sefer neredeyse sinirle.
“Sana
söylemek istemediler; ama bence bu aptalca. Bunu ne kadar çabuk
atlatırsan, işler o kadar çabuk normale döner. Gerek yokken niye
dünyanın karanlık köşelerinde sürünmene izin vermeli ki? Artık eve
dönebilirsin. Tekrar bir aile olabiliriz. Bitti.”
Zihnim çökmüş
gibiydi. Sözlerinden bir anlam çıkaramıyordum. Bana söylediği çok çok
açık bir şey varmış gibiydi; ama ne olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu.
Beynim bilgiyle oynadı, garip desenler yarattı. Anlamsız.
“Edward?”
“Ne söylediğini anlamıyorum Rosalie.”
Uzun bir duraklama, birkaç insan kalp atışı kadar.
“O öldü Edward.”
Daha uzun bir duraklama.
“Ben…
özür dilerim. Bilmeye hakkın var ama, diye düşündüm. Bella… iki gün
önce kendini bir uçurumdan attı. Alice gördü; ama bir şey yapmak için
çok geçti. Eğer zaman olsaydı yardım ederdi gerçi, sözünü bozardı.
Charlie için ne yapabileceğine bakmak için gitti. Ona her zaman önem
verdiğini bilirsin–”
Telefon kesildi. Kapattığımı anlamam birkaç saniye aldı.
Uzun, donmuş bir süre boyunca tozlu karanlıkta oturdum. Zaman sona ermiş gibiydi. Evren durmuş gibi.
Yavaşça,
yaşlı bir adam gibi hareket ederek telefonu tekrar açtım ve bir daha
asla aramayacağıma dair kendime söz verdiğim numarayı çevirdim.
Eğer
oysa, kapatacaktım. Eğer Charlie’yse ihtiyacım olan bilgiyi alacaktım.
Rosalie’nin hastalıklı küçük şakasının yalan olduğunu kanıtlayacak,
sonra hiçliğime geri dönecektim.
“Swan evi.” diye cevapladı daha önce hiç duymadığım bir ses. Bir erkeğin güçlü sesi, kalın; ama hala genç.
Bununla ilgili anlam çıkarmak için duraklamadım.
“Ben Dr. Carlisle Cullen.” dedim babamın sesini kusursuzca taklit ederek. “Charlie ile konuşabilir miyim?”
“Burada değil.” diye cevapladı ses ve içindeki öfkeye hafifçe şaşırdım. Neredeyse hırlamaydı. Ama önemli değildi.
“Pekala, nerede o zaman?” dedim sabırsızlanarak.
Kısa bir duraklama oldu, sanki yabancı bilgiyi benden saklamak istiyormuş gibi.
“Cenazede.” dedi sonunda.
Telefonu tekrar kapattım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://kadincahobi.yetkinforum.com
 
Edward'ın Bella'nın Öldüğü Haberini Aldığı An*Edward'ın Ağzından
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kadinca hobi ve kadina dair hersey. :: Hayata dair :: EdebiyatçıLar ve YazarLar,Kitaplar-
Buraya geçin: